Eylemcilerin çoğunluğunun yaş aralığı 20 ila 40 arasında değişirken, ortalama yaş 33 olarak hesaplanmıştır. Eylemcilerin büyük çoğunluğu eğitim seviyesi yüksek üniversite mezunlarından oluşuyordu. Occupy Wall Street sırasında iletişim için sosyal medya ağları yaygın şekilde kullanıldı. Eylemin Amerika’daki hızlı yayılımının yanı sıra, dünyanın da kısa sürede haberdar olması ve eylemin dünyanın çeşitli bölgelerinde de ‘Occupy ...’ şeklinde ilerlemesi sosyal medya sayesinde olmuştur.
Eylemlerin sürdüğü sırada, 24 Ekim 2011 tarihli bir veri, Occupy Wall Street sırasında Facebook’un etkin kullanımı konusunda bizleri bilgilendiriyor. OWS eyleminin resmi Facebook sayfasının yanı sıra, açılan 400 ayrı Facebook sayfası eylemin Amerika’da yayılmasında etken rol oynamıştır. Her eyalette eylemi anlatan en az 1 sayfa açılmıştır. Occupy sayfa ve grupları 170.000 Facebook kullanıcısının gönüllü olarak eylem için aktif rol oynamasını sağlamıştır. Sayfaların toplamı 1.4 milyonun üzerinde ‘beğen’i almıştır. Facebook’ta açılan grup ve sayfaların büyük çoğunluğu eylemin ilk yarısını oluşturan 17 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında açılmıştır. 11 Ekim 2011 tarihinde Occupy sayfalarında oluşan etkileşim en üst seviyesine ulaşarak 73.812 gönderi ve yorum tek bir gün içinde gerçekleşmiştir. Tüm eylem boyunca Occupy Wall Street sayfalarındaki yoğun kullanımın eyalet başkentlerinden ve üniversitelerden kaynaklandığı gözlemlenmiştir (Kaynak: http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=1943168).
Twitter’da yaşananlar da en az Facebook kadar hızlı ve etkili oldu. Eylemi başlatan grup Adbusters #OccupyWallStreet hashtag’ini ilk olarak 13 Temmuz’da üyelerine gönderdikleri bir epostada kullandılar. Takip eden 10 gün içinde bu hashtag Twitter’da kullanılmaya başlandı. Olayların başladığı 17 Eylül’deyse Occupy Wall Street Twitter kullanımı en üst seviyesine ulaştı. Aşağıdaki grafikte OWS olaylarının Twitter trafiğini görebilirsiniz. Tutuklamaların yaşandığı, Times Square’de protestoların yapıldığı, Zuccotti Parkı’nın boşaltıldığı anlar hep en çok trafik alan günler olarak dikkat çekmekte. Bir örneği ise 1-6 Ekim 2011 tarihleri arasından verebiliriz. Mashable’ın haberine göre, 1-6 Ekim tarihlerinde Twitter OWS olaylarında en hareketli haftasını yaşadı. Farklı Twitter hesaplarından 13.133 mesaj gönderilerek Brooklyn Köprüsü’nde yapılan protestolar sonrası yaşanan tutuklamaların bilgisi eylemciler tarafından halka bildirildi. 2012 yılında OWS ile ilgili süren davalarda Twitter uygulamasının, eylemcilerin bilgilerini ve mesajlarını mahkemeye sunması istendi (Kaynak: http://mashable.com/2011/10/19/twitter-buzz-ows/).
WikiLeaks belgelerine göreyse, Occupy Wall Street olayları Amerikan Ülke Güvenliği Birimi (Department of Homeland Security - DHS) tarafından dosyalanmış ve tüm sosyal medya aktivitesi izlenmiştir. DHS raporlarına göre ‘eylem sırasındaki sosyal medya ve IT kullanımı’nın interaktif bir haritası hazırlanmış, eylemlerin yayılış noktaları ve ülkedeki toplanma yerleri belirlenmiştir. Sosyal medyada olayların yayılma hızı ve organik bir şekilde kendliğinden oluşan online gruplar, Occupy Wall Street eyleminin yayılmasını ve hızla ilerlemesini sağlayan etken olarak raporlara geçmiştir (Kaynak: http://www.rollingstone.com/politics/blogs/national-affairs/exclusive-homeland-security-kept-tabs-on-occupy-wall-street-20120228#ixzz2Xm9KtMic).
Haberi Derleyen: digiMucit - dijital reklam ajansı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder