Yaratıcılığımızı ve reklamcılık bilgimizi
internet odaklı çalışmalarda kullanmayı
seven mucitleriz. digiMucit

19 Kasım 2013 Salı

Sosyal Medya ve B2B Marketing

B2B, İngilizce ‘Business to Business’ kavramından gelen, en basit haliyle şirketler arası satış anlamındadır. Bu satışta, son kullanıcı, tüketici değildir. B2B, üreticinin, toptancıya ve perakendeciye veya toptancının perakendeciye ulaştığı sistemdir. B2B pazarlamasında ulaşılması gereken son kullanıcı, bizler (yani tüketiciler) olmadığı için, bu alanda ulusal TV ve radyo reklamları yetersiz kalırken; tanıtım yapılabilecek alanlar sektörel dergi ve portallarla sınırlıdır. Bu alanda da çağın yükselen yıldızı ‘sosyal medya’nın önemi gittikçe artmaktadır. Özellikle B2B pazarlamasında LinkedIn’in profesyonel alanda kullanımı, aynı zamanda Twitter ve kurumsal blog çalışmaları bir gereklilik haline gelmiştir.

Yapılan araştırmalara göre, B2B ve B2C (Business to Customer) firmalarının sosyal medyadaki geçmişleri çok değil. Sosyal medyadaki varlığı 3 yılı dolduran B2B firmalarının oranı ise yalnızca %18. Dolayısıyla, Türkiye’de de B2B pazarlamasında sosyal medya kullanımı oldukça yeni bir kavram. Uluslararası araştırmalar gösteriyor ki, B2B markalarının genelde kullandığı sosyal medya aracı LinkedIn. B2C markaları ise Facebook, Twitter, Youtube ve LinkedIn kullanıyor.
2013 yılı verilerine göre B2B ve B2C markalarının sosyal medya araçlarını kullanmada 3 temel neden var. Birincisi %85 oranıyla işlerini daha iyi tanıtmak, ikincisi %69 oranıyla trafiği arttırmak ve üçüncüsü %65 oranıyla ürünlerini ve verdikleri hizmeti müşteriye göstermek. Bu temel esaslar, zaten her markanın sosyal medya stratejilerinin çıkış noktası, ama B2B’de bu strateji farklılaşmalıdır. B2B’de hedeflenen, alanında öncü ve vazgeçilmez bir firma olup, sosyal medya sayesinde iletişime geçtiği müşterilerinden topladığı veriler doğrultusunda kendini geliştirmesidir.
Sosyal medya kullanımı eski veya yeni olsun, genele baktığımızda, B2B firmalarının %86’sı sosyal medyayı kullansa da, yeteri kadar etkili olamadıkları şu verilerden açıkça anlaşılıyor:

  • B2B markalarının sadece %32’si müşterileri ile günlük olarak sosyal medya etkileşimi içinde,
  • %46’sı sosyal medyanın gereksiz olduğunu düşünüyor,
  • %60’ının sosyal medya alanında personeli/departmanı yok,
  • %10’u ise sosyal medya için dışarıdan (ajanslardan) yardım alıyor.
Israrla değindiğimiz B2B pazarlamasının önemine bir de büyük pencereden bakarsak; dünyaca ünlü araştırma şirketi Forrester’ın 2013 araştırmasına göre yıl sonu küresel B2B e-ticaret hacminin 559 milyar dolara ulaşması bekleniyor. B2C hacminin ise 252 milyar dolar olacağı öngörülüyor. Türkiye özelinde ise, çok değil 2 sene öncesine gittiğimizde 2011 yılı için Türkiye´deki e-ticaret pazarının 18,4 milyar TL hacminde olduğu ve bunun tahmini %60´ının B2B’den, kalan kısmını ise B2C pazarından geldiği hesaplanmıştır. Bu veriler ışığında B2B’nin ne kadar büyük önem taşıdığı ve bunun sosyal medyada oldukça büyük bir potansiyeli olduğu görülmektedir.

Peki bu potansiyel nasıl kullanılmalıdır? Pek çok B2B markası sosyal medyayı kendilerini tanıtma alanı olarak görse de, aslında yeni müşterileriyle buluşmak için oldukça elverişli bir platform. Müşterilerle direkt iletişimi sağlayan ve her türlü olumlu/olumsuz eleştiriyi hızlıca markaya ulaştırabilen bir sistem olduğu için, B2B markaları da bu veriyi kullanarak gelen önerilerle ürün/hizmetlerini iyileştirebilirler.

digiMucit'in B2B çalışmaları ve firmaların pazarlama stratejilerine entegre ettiğimiz sosyal medya çözümlerimiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder